18 Ağustos 2016 Perşembe

Kızlık Zarı - Hymen


Eski Yunanlılarda düğün günü gelin götürülürken söylenen şarkılara HYMENAOUS derlerdi. Nikah tanrısının da adı HYMENAOUS idi. Zifaf gecesi kızlık zarı bu tanrıya adandığı için bu zarın namına HYMEN denilmiştir.

Bazı bilim adamları kızlık zarını, adet görünceye dek vajeni ve rahmi dışarıdan gelebilecek mikroplara karşı koruyan bir yaradılış olarak, bazıları da sadece bir doku kalıntısı olarak değerlendirirler.

Kızlık halkası, bekaret zarı, kızlık perdesi gibi isimlerin de verildiği hymen, vagina mukozasının devamından ve vagina ağzında bir kıvrıntı meydana getirmesinden oluşmuş bir zardır. Hymen kaynaşmış paramezonefrik kanalların kauda ucuna, ürogenital sinustan ayıran membranöz bir yapıdır. Kızlık zarı vajina (dölyolu) girişinde takriben 1-2 cm. içeridedir. Vestibuluma bakan bir ön yüzü ve vaginal kanala bakan arkadaki yüzü vardır. Ön yüzü daha fazla cilt, arka yüzü ise mukoza karakterindedir. Yokluğu çok nadirdir.

Hymenin ortasında alışılagelmiş olarak menstruasyon kanının ve sekresyonların akması için bir açık sözlülük vardır. Hymenin biri vagina duvarına yapışık, diğeri hür açıklığı çevreleyen iki kenarı vardır. Hymen çocukluk çağında dış ortamdan gelebilecek mikroorganizmalara ve tanıdık olmayan cisimlere karşı doğal bir koruma aracıdır. sonradan adolesans çağında hormonal dengenin değişmesi ile birlikte olgunlaşan vagina ve vaginadan gelişen flora nedeni ile hymenin biyoloji ile ilgili işlevi sona ermektedir.

Kızlık zarının sağlam görünüşü onun bakire olduğuna bir kanıt ise de hymenin kendine özgü yapısı sebebiyle bir takım istisnalar söz konusu olabilir. Çok sayıda cinsel temasta yer alan kadınların zeka hymenlerinin yırtılmadığı görülmüştür. Özellikle loblu, kupa kağıdı şeklinde ve çok elastiki hymenler penisinin geçmesiyle genişleyebilmekte, yırtılmaları ancak doğumda mümkün olabilmektedir. Bu özelliği içeren zarlara duhule müsait zarlar denilmektedir. Zarın bu anatomik yapısı ülkemizde farklı alanlara yönlendirilmiş sosyal ve adli sorunların nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu istisnai haller dışında birincil temasta hymmen daha fazla bağımsızlık kenardan elde etmek üzere yırtılır.

Kızlık zarının insanlık için önemi ilk önce kültüreldir. Bayanlara olabilecek seksüel saldırıları değerlendirmede kızlık zarı hakkında daha objektif bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu nedenle kızlık zarlarını daha iyi tanımlayabilmek ve morfolojik özelliklerini akılda tutabilmek için bazı sınıflandırmalar gerçekleştirmek gerekmektedir. Hymen tipleri değişik çalışmalarda aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır.

A- Şekillerine tarafından:
    1) Tipik hymenler
      a) Halka şeklinde hymen (H. annulare)
      b) Yarımay biçiminde hymen (H. semilunare)
      c) Dudak biçiminde hymen (H. labiale)
   2) Atipik hymenler
      a) Deliksiz hymenler (H. imperforatus)
      b) Kalbur biçimde hymen (H. cribriformis)
      c) Kalbur biçiminde hymen (H. septatus)
      d) Kupa kağıdı biçiminde hymen

B- Karakterine kadar:
   1) Deliğin karakteri
      a) Çok küçük delik
      b) Orta doruk delik
      c) Fazla geniş delik
   2) Serbest kenarın karakteri
      a) Düz cepheli
      b) İnce tırtıklı (H denticulaire)
      c) Derin çentikli (loblu hymen)
      d) Çiçek tacı (H corollaire)
      e) Saçaklı (H fronge)
      f) Katmerli

C- Mukavemetine tarafından:
   1) Kuvvetsiz
      a) Tül gibi ince
   2) Sağlam
      a) Lifli (H fibroze)
      b) Tendon kıvamında (H tendinoze)
      c) Kıkırdağımsı (H kartilajinoze)

D- Elastikiyetine kadar:
   1) Lastik gibi genişleyen
   2) Elastik özelliği hiç olmayan

1489 vaka üstünde yapılan bir çalışmada kızlık zarlarının %93.47’sinin hymen annulaaris, %3.5’inin hymen semilunaris biçiminde oldugu, %29.8’inin ise orta enlikte bulunduğu saptanmıştır. Tekrar aynı çalışmada olguların % 56,6’sında çentik saptanmış ve zarların %7.7’sinin duhule müsait olduğu belirlenmiştir.

Vaginal girişin ve çevresindeki organların gerilme kapasitesi östrojen hormonuna bağlıdır. Östrojen, zarı pembe-beyaz ve daha kalın yapar. Düşük östrojen düzeyinde ise zar daha kırmızı ve incedir. Biyoloji Ile Ilgili kızlık zarı konfigurasyonu (simge) genel olarak doğumdan önce ortaya çıkar. Kızlık zarının açılması biyolojik mekanizma ve mikroperforasyonlarla oluşur. Çoğunlukla mikroperforasyonların hepsi ön taraftadır. Çeper şekillenmesinde enfeksiyon, travma ve hormonal nedenlerin meydana getirdiği şansın dönmesi rol oynar.

İlişki dışarıya nadir olarak bazen uzakdoğu sporu, jimnastik gibi faal ve normalin dıştan ayak açma hareketi yapanlarda, kaza ve bazen düşmelerde yırtılabilir.

Kızlık zarının yırtıldığı fakat tetkik esnasında anlaşılabilir,şöyle oldu-böyle oldu acaba yırtılmış mıdır gibi yorumlar olmaz,tek kavrama yolu bir bayan doğum uzmanına muayene olmaktır.

Farklı bir yapıya sahip olan kızlık zarının yırtılan kısımları hiç bir zaman kendiliğinden her yerde birleşmez.

Eğer içinize bir şey sokmadan yalnızca sürtme aracılığıyla masturbasyon yapılıyorsa kızlık zarı yırtılmaz.

İlk ilişkide acı olup olmayacağı; sizin partnerinizle ne kadar armoni içinde olduğunuza ve kızlık zarının tipine de alt olmakla beraber yavaş hareket edilecek olursa artı bir acı vermez.

İlk ilişki sırasında kızlık zarı yırtılmazsa bir kadın doktoru göre uyuşturularak size hiç bir acı verilmeden açılabilir.

Genelde ilk ilişki sırasında az bir kanama olur, ama çok kalın kızlık zarlarında birincil ilişki sırasında kanama pozitif olabilir ya da durmayabilir, bu durumda doktora müracaat etmeniz gerekir.

Kızlık zarı tamiri mümkündür. Bu tamirin ne zaman yapılması gerektiği kızlık zarınızın tipine ve hekiminizin oluşturacağı ameliyata bağlıdır, bazen bir kaç ay evvel,bazen bir kaç gün evvel bazen de bir sene önce dikmek gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder