Günümüzde okul öncesi ve adolesan dönemdeki çocuklarda fazla sık görmeye başladığımız afiyet problemlerinin başında maalesef obezite gelmektedir.Çocuklarda görülen obezite sebeplerini, çocukların sağlıklı beslenmesini, tatmin edici ve dengelenmiş gıda düzeninin nasıl olması gerektiğini, ailelerin yaptığı hataları Avusturya Sen Jorj Hastanesi Beslenme Uzmanı Sema Mamak anlatıyor.
İnsan bedeninin en süratli büyüdüğü, yaşamı baştan başa enerjiye en çok ihtiyacı olduğu dönemde çocuklarımız nasıl oluyor da kilo alıyor, hatta obeziteyle karşılaşıyor?
Ilk Olarak obezite nedir? Terbiyesizce bir tanım yerine getirmek gerekirse; obezite, tüketilen enerjinin, kullanılan enerjiden daha fazla olması halinde, yağ dokusu hücrelerinin kitlesel olarak büyümesi, hacmen genişlemesi ve çoğunluk dönemine girmemiş kişilerde sayıca artması demektir.
Çocuklarımızda obezitenin oluşturduğu en büyük tehlike yağ dokusu hücrelerinin sayıca artmasına emrindeki olarak reşitlik dönemlerinde kiloyla ve hatta obeziteyle yaşamalarıdır. Dolayısıyla şişman bir çocuğun reşitlik dönemine girmeden yaşıtlarına uygun olan kiloya sağlıklı bir şekilde ulaştırılmaları gerekir.
Obezitenin çocuklarda oluşmasına sebep olan esas faktörlere gelirsek;
GENETIK ÖZELLİKLER
Bunların başında “Kalitimsal Özellikler” gelir. Ailede anne-baba ve kardeşlerde hatta 2. Derece akrabalarda kilo veya obezite problemi varsa, çocukta da benzer problemlerle karşılaşılması olasıdır. Burada aileye düşen rol, bu riski göz önünde bulundurarak çocuğun gıda şekline dikkat etmektir.
HORMON DENGESİZLİKLERİ
Genetik özellikler kadar hormon dengesizlikleri çocukların kilo almasındaki temel faktörlerden birisidir. Eğer çocukta kilo alma eğilimi varsa, yaşıtlarına kadar keskin şekilde somut yönden daha öndeyse, iştahı ile ilgili büyüme eğilimi varsa ailelerin mutlaka bir doktora gitgide artarak hormon değerlerini denetleme ettirmesi ve çıkan sonuçlara kadar önlem alması gerekmektedir.
FIZIKI AKTİVİTE YETERSİZLİĞİ
Yukarıda bahsettiğimiz bu iki sebep kilo probleminin daha fazla tıbbi boyutlarıyla ilgilidir. Bu iki sebepten daha sonra gelen en manâlı sebep “maddesel aktivite yetersizliği”dir. Maalesef günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte bundan böyle her evde bilgisayar çağı başladı, ve artık saatlerce bilgisayar karşısında oturarak zaman geçiren, ola ki televizyon izleyen, hatta sofraya oturmadan ekran aleyhinde karnını doyuran,sokağa çıkmayan , hareket etmesini sağlayacak oyunlar oynamayan , sosyal yönden iletişimi güçsüz çocuklarımız var. Bu durumda aldıkları enerji ne kadar dengeli olursa olsun, besin kalitesi ne kadar iyi olursa olsun fiziki aktivite olmayınca çocukların kilo alması oluyor.
SOSYAL ÇEVRENİN ETKİSİ
Günümüzde fast-food tarzı besin yalnızca yetişkinler için yok çocuklar için de fazla popüler ışık halkası geldi. Çocuklar arkadaş grubuyla yemek yemeye karar verse soluğu fast-food satan yerlerde alıyor. Sağlıklı beslenme bilinci olmadığı için belki de bu yemek tarzı çocukların birlikte yaptığı en büyük eğlenceleri haline gelebiliyor.
ÇOCUKLARIN SAĞLIKLI BESLENMESİ İÇİN NASIL BİR YOL İZLENMELİ?
Öncelikle anne babaya düşen en büyük atama, çocuk büyüme ve gelişmesini buna paralel olarak iştah durumunu, aileyle sosyal iletişimini mutlaka gözlemlemektir. Bu basamaklardan herhangi birinde negatif bir gidişat varsa eğer, sağlıklı bir tedbir almaya yönelmelidir. Gıda açısından yapılması gerekenler ise;
Kahvaltı ettirmeden çocuk okula gönderilmemeli: Çocuğun jurnal ihtiyacına yanıt verecek şekilde sucuk, salam, sosis gibi şarküteri ürünleri olmadan, süt, yumurta, peynir, esmer ekmek, fazla az bal, tereyağdan oluşan kahvaltı başlangıç için olağanüstü olur,
Gıda çantasını sağlıkla doldurun! Annelerin yaptığı, sık sık gördüğümüz hatalardan biri beslenme çantasının, kek, poğaça, hazırlanmış meyve suyuyla kolayca hazırlanmasıdır. Bunların yerine, taze meyve, badem, ceviz fındık gibi yardımcı yağ taşıyan kuru yemişler, güzel tercih olabilir.
Su içme alışkanlığı kazandırın! Unutulan şeylerin başında maalesef su gelmekte. Genelde çocuğa önem olur diye çantaya su koymuyoruz ve çocuktan verdiğimiz harçlıkla okuldan almasını bekliyoruz. Bu da yanlış! Dinç bir şişeye su kurmak, yanına taşımasını sağlamak ve tüketip tüketmediğini takip etmek gerekir. İçmediği fark ediliyorsa eğer tatlı bir dille suyun faydaları anlatılmalı ve içmesine özendirme edilmelidir.
Dinç hafta sonları geçirin! Ne seslenmek istiyorum? Hepimizin yaptığı şey birincil boş kaldığımız anda, yüzlerce insanın gittiği alışveriş merkezlerine gitmek; olur ya sinemaya girmek ve ardından çoluk-çocuk kendimizi bir fast-food restoranının önüne atmak. İçinde ne olduğunu tartmadan, çocuğuma yerinde mu demeden, kalorisine bakmadan dürüstçe yemeğimizi tüketmek. Yanlış! Ne yapılmalı? Hafta sonunu çocuğumuzla planladığımız bir doğa yürüyüşü, ola ki çocuğumuzun sevdiği bir spor dalını yapıp, fiziki aktiviteden zengin geçirebiliriz. Sonrasında evde yapılan güzel yemekler dürüst tercih olacaktır.
Bilgisayarda ve televizyon aleyhinde geçirdiği vakti azaltmaya çalışın: Bu koşul özellikle erginlik dönemindeki çocuklarda fazlasıyla sorun haline geldi. Baskı kurarak, bilgisayarı elinden alarak çözüme ulaşılmadığını birçok danışanımda gördüm. Burada çocukla iletişimin sağlıklı olması, ailenin çocukla nasıl zaman geçirdiği fazla fazla manâlı. Onu ikna ederken birlikte geçireceğiniz vakit çocuğun ilgisini çeksin.
Evde pişen yemekler dengelenmiş olsun! Bir Takım aileler biliyorum sofrası yalnızca et ağırlıklı, yada hamur işi, karbonhidrat. Dolayısıyla çocuğun kazandığı besin alışkanlığı da tek müşteri olabiliyor. Evde yemek yemek pişirirken sebzeyi, balığı, kuru baklagilleri, unutabiliyoruz. Bu beslenme gruplarını da belirtilmiş aralıklarla pişirip, ev ahalisi tüketirse emin olun çocuğunuzun besin alışkanlığı da sağlıkla şekillenecektir.
Çocukların sağlıklı beslenmesi ve obeziteden korunması için uyarı edilmesi gereken noktaları Avusturya Sen Jorj Hastanesi Beslenme Uzmanı Sema Mamak anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder