Dolmabahçe Sarayı, 1856 yılında Sultan Abdülmecit kadar yaptırılan saraydır. Mimarlar Garabet Balyan ve oğlu Nikoğos kadar tasarlanan saray, oldukça görkemlidir. Osmanlı’nın kuvvet günlerinde üretilmiş olmasına rağmen bu kadar ihtişamlı olması uyarı çekicidir. Yüzlerce sene Osmanlı hakimiyetinin izlerini yansıtan Dolmabahçe, geleneksellik ile Batı izlerinin birleştiği bir yerdir. Büyük ölçüde tanıdık olmayan bankalardan alınan borçlar ile yapılan saray, sadece rehberli turlara açıktır.
Topkapı Sarayı’nın gerekli toplantılar için beceriksiz kalması üzerine yaptırılan saray, haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır. Selamlık kısmında devlete ait odalar ve Merasim Salonu, haremlik kısmında padişah ve ailesinin özel hayat alanları bulunmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı’nda mutlaka görmeniz gereken kısım ve eserlerin başında Kristal Merdiven, bir zamanlar sadece sultan ve vezirler göre kullanılan Bab- ı Hümayun kapısı, 16. yüzyılda oluşturulan bahçede bulunan Kuğulu Havuz, 2500 kişilik Tören Salonu, 10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu Atatürk’ün Yatak Odası, gümüş ve mermer işlemeli Padişah Hamamı gelmektedir.
İstanbul gezilecek yerlerin olmazsa olmazı Dolmabahçe Sarayı içerisinde 285 oda ve 43 salon bulunmaktadır. Beşiktaş’ta denize sıfır konumda bulunan Dolmabahçe, bilhassa gece ışıklandırmaları ile oldukça ihtişamlı bir hal almaktadır. Sarayın içini gezmeseniz bile denizden görüntüsüne mutlaka şahit olmalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder