Hüznü ve sevinci paylaşan küçük dostların terapi etkisini bilen bilir. Evcil hayvanlar özellikle depresyona iyi kazanç.
İstemediğiniz halde mesaiye kaldınız. Işveren her zamankinden daha aşırı laflar etti.
Trafik dayanılmazdı. Eve vardığınızda hayata küsmüştünüz. Sabredin. Birazdan güzel geldin kuyruğu sallanacak.
Hadi karnım aç nerede kaldın diyen zeytin gözler kısılacak. Etrafınızda neşeyle dolanacak. Patilerini kaldırıp hasretle boynunuza sarılırken hayatın yaşamaya değdiğini size hatırlatacak.
Psikologlar, terapistler ve uzmanlar evcil hayvanlarla yakın ilişkide olmanın zihinsel ve bedensel sağlığa olumlu yansıdığı görüşünde. Hap tedavisi veya söylev terapisi denli olmasa da evcil hayvanlar bunalım semptomlarını azaltmada epey etkili.
Evcil hayvanlar sık sık daha ılımlı ve yumuşak olmayı sağlıyor. Uyku kalitesini arttırıyor. Olmayacak endişeleri ve yersiz kaygıları uzaklaştırmaları cabası.
Ofiste hayvan olur mu?
Özellikle çocuklarla çalışan psikologların ofislerinde muhabbet kuşları, balıklar, hamsterler görebilirsiniz. Evcil hayvanlar hem çocukların keza de yetişkinlerin sıkıcı çare rutinini kırmada bire bir.
Evcil hayvanların antidepresif etkisi kendimizi düşündüğümüzden daha önemli hissettirmeleriyle ilişkili olabilir mi? Yarım saatliğine çıkıp gece yarısı döndüğümüzde gelişimizi düğün bayram bildiri eden başka dostumuz olmadığına dek ..
Uzmanlara göre evcil hayvanların bireyin ruh halini iyileştirmesinin nedeni: Kayıtsız Şartsız Sevgi. Özellikle köpekler buna örnek. Çulsuz kalın. Çöpte debelenin. Farketmez. O her zaman şahane olduğunuzu düşünecek. Sizi şartsız sevecek. Böylesine ilgi görmek psikolojiyi toparlıyor. Karşılığında yapmanız gereken tek şey iki dakikanızı ona parçalamak. Tümü bu.
Evcil hayvanlar depresyonda ne işe yarıyor?
Buhran yalnız yaşayanları ölçüsüz yıpratıyor. İçine kapanık bireylerin iletişim güçlüğü evcil hayvanla aşılabilir.
Onun dertleriyle ilgilenmek depresyonun kara bulutlarını şaşılacak hızda dağıtabilir.
Uykulu yavru kediden daha iyi antidepresan yok.
Evcil hayvan özene bezene biriken dağ gibi sorunların yerine yenilerinin ve daha gerçeklerinin gelmesi çağırmak. Bu iyi bir şey. Her hayvan istekleriyle, alışkanlıklarıyla başlı başına bir dünya. Bakım şart. Kısaca istemeseniz de kendi hayatınızın dışında diğer hayatlar, öteki sorunlar olduğunu idrak ediyorsunuz. Bu da depresif ruh halinden uzaklaşmaya yarıyor.
Hangi hayvan daha iyi?
Evcil hayvan deyince sadece kedi köpek anlaşılmamalı. Uzmanlar depresyon semptomlarında papağanın fazla işe yaradığı görüşünde. Psikologlar özellikle yalnızlıktan muzdarip depresyon hastalarına papağan salık veriyor. Papağan çocukları evden ayrılan ailelerde yaygın yararsız yuva sendromundan mızmızlanan orta yaşlı kadınlara da yerinde. Kuşlar sadık ve sevimli. Bakımları basit. Muhabbetleri de on numara.
Evcil hayvan stresi çözer mi?
Ayrıca de nasıl. Evcil hayvanla ilgilenmenin düzeltici etkisi kesin.
Psikologlar ufak yaramazın dertleriyle uğraşmanın zihinsel sağlığı toparladığı görüşünde.
Aman kim uğraşacak demeyin.
Özellikle can sıkıntısından yakınıyorsanız evcil hayvan beslemeyi deneyin bakın nasıl doping oluyor. Hiç yoktan konuşma malzemesi. Olmayacak dertler. Şapşalın us almaz maceraları. Daha hemen şimdi stresten yakınıyordunuz değil mi?
Fiziki ve zihinsel sağlığa ilişkin araştırmalar hayvanlara yakın yaşamanın hobiden öte önemli gereksinimlerden olduğunu kanıtlıyor.
Çin’de yaşları 25 – 40 arası kadınlar üstünde yapılan araştırmada hayvan sahibi olanların genel sağlık durumu hayvanı olmayanlardan pozitif daha iyi çıkmış. Araştırmaya katılanların 3031 kadın yarısı evinde köpek besliyormuş. Köpeği olanlar daha sık alıştırma yapıyor, daha iyi uyuyor, daha iyi fitness bulguları gösteriyor, yıl içinde daha eksik hastalanıyor ve daha yetersiz doktora görünüyormuş. Araştırma sonuçları Social Indicators Research’te yayınlandı.
Social Science & Medicine’de yayınlanan bir diğer araştırmaya tarafından hayvanlar insanların daha fazla sosyal ilişki edinmesine olasılık sağlıyor. Özellikle içe kapanmış olanlarda bu etki daha bariz. Araştırmada Batı Avustralya’dan 339 yetişkinin sosyal hayatları mercek altına alınıyor. Hayvan sahibi olup olmadıklarına bakılıyor. Sonuç açık: Hayvan besleyenler komşularıyla daha pozitif zaman geçiriyor. Daha fazla konuşuyor.
Bir köpeğe sahip olmanın ve bakımını üstlenmenin kardiyovasküler sisteme yaradığı bilgisi tekrar bu araştırmayla gelen ihtilaflı sonuçlardan. Araştırmacıların Medical Journal of Australia’da yayınladıkları rapora kadar evcil hayvan sahiplerinin kan değerleri son derece sağlıklı. Hayvanlarla yakından uzak ilgisi olmayanlarda koşul somurtkan yönde. Kulağa şirin gelse de bu verinin egemen araştırmalarla henüz doğrulanamadığını belirtmekte fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder