11 Ağustos 2016 Perşembe

Delirme Korkusu Tedavisi


Dünyada çoğunlukla görülen panik hamle korkuları kişinin ara sıra delireceğini düşünmesine de neden olabilmektedir. Yapılan çalışmalar sonucu o kadar fazla birey panik hücum geçirmesi nedeni ile o an aklını kaybedeceği korkusunu da beraberinde yaşamaktadır. Delirme belirtileri ile günlük hayattan kaynaklanan bazı tutum bozukluklarının da birbirleri ile karıştırıldığı görülmektedir. Kişiler genelde kendilerini fazla fazla dinlerler ve yaptıkları her şey onlara endişe verici deliller gibi gelmeye başlar. Fazla pozitif hafıza kaybı içinde elde etmek, sürekli bir dehşet içinde yaşamak ya da her lahza kötü bir şey olacakmış hissiyle yaşayanlar akıllarını kaybettiklerini sanabilirler fakat bunlar başka rahatsızlıkların belirtisidir genelde. Uzmanlar zihin sağlığını kaybetmenin çok kolay olmadığının altını çiziyorlar. Sırf delirme korkusundan kaynaklanan nedenlerle bazı kişilerin nefret filmlerine dahi gitmediklerini de söyleyen uzmanlar, şahısların izledikleri filmlerin etkisi altında kalarak evlerinde perdelerin ardındaki birinin çıkacağına veya duş alırlarken evlerine giren bir katil kadar öldürüleceklerine inandıklarını ya da bu durumlarla karşılaşmaktan üzüntü duyduklarını da sözlerine ekliyorlar.

Aile Geçmişindeki Delilik Hikayeleri Korkutuyor

Bu herif sıkıntılar içinde olan kişiler çoğunlukla bayağı dışı davrandıklarını düşünüp delirmek üzere olduklarını sanabiliyorlar. Bir baka delirme korkusu da aile üyelerinde veya aile geçmişlerinde çılgınlık hikayesi olan veya bu alıcı rahatsızlıkları olan kişilerde görülüyor. Onlar gibi olmaktan korktukları için yaptıkları her klasik gelmeyen davranışta kendilerinin de delireceğini düşünüp daha da korkmaya başlıyorlar. Şahısların korkuları ile baş etme yöntemlerini öğrenmeleri de bu müşteri durumları azaltmakta epeyce yardımcı oluyor. Delirme endişesi ile baş etmeye çalışan insanların mutlaka bilirkişi bir doktor kadar takviye alması ve terapiye gitmesi öneriliyor. Terapi ile birlikte çoğunlukla ilaç tedavisi de ön görülen yöntemler aralarında yer alıyor.

Yapılan araştırmalara dek kişilerin kapalı bir yerde kalma korkusu da delirme endişesi yaratıyor. Kişi bulunduğu yerden katiyen çıkamayacağını düşünerek bunun sonucunda da delireceğini düşünmeye başlıyor. Bu alıcı korkuları olan şahısların uçak yolculuğu yapmak istememeleri de en fazla görülen durumlar aralarında yer alıyor. Uçağa bindiklerinde istedikleri vakit inemeyeceklerini düşünmeleri onların akıllarını yitirme korkuları yaşamasına niçin oluyor ve bu durumla karşısında karşıya kalıp delirmekten korktukları için de uçak yolculuğu yamak istemiyorlar. Aynı durum metrolarda veya otobüslerde, hatta asansörlerde de oluşabiliyor. Asansörde mahsur kalmak ve çıkamamak düşüncesi de delirme düşüncesi ya da korkuları olanlar arasında görülmektedir.

Tedavi Şekli

Aklını yitirmekten yani delirmekten korkan insanlar için yapılan tedaviler çoğunlukla şahısların korkuları ile yüzleşmelerini sağlamakla başlıyor. Korkularının nedenlerini anlayan ve bu korkularla yüzleşen halk tedaviye daha kısa sürede yanıt veriyorlar. Tedaviler esnasında kişinin mevcut delirme korkusunun reel olmadığını ve sandığı gibi delirmeyeceği anlatılırken, kişinin açıkçası sağlıklı olduğunu ve hafıza sağlığını da koruyabildiği anlatılmaya çalışılıyor. Bunun yapılabilmesi için başta kişinin sakinliğini ne kadar koruyabildiği ölçülüyor ve eğer sakinleşme sorunu yaşıyorsa ilk olarak bu konuda tedaviye gidiliyor. Kişinin korktuğu durumlar ile minik alıştırmalar yapılıyor. Söz gelimi otobüse binmekten korkan kişiye  önce pozitif kısa mesafelerde otobüs yolculuğu yaptırılıyor. Bir durak baştan başa otobüse binebilen kişi sonradan iki ya üç durak otobüsle gitmesi konusunda asistan olunuyor ve mevcut sıkıntısını ile ilgili korkusunun giderilmesine çalışılıyor. Kişinin korkularının akılsız olduğuna inandırılırken tedavi sırasında kişi korkularını yenemediği süre bazı ilaçlarla da çare yoluna gidilmektedir. Delirme korkusu olan kişilerde çare süreci ise hastanın durumuna tabi olarak değişkenlik gösteriyor.  asgari 8 hafta ile iki ya da üç yıl gibi aralıklarda süren tedavilerle kişinin düşünce sağlığını koruyabildiği ve delirmeyeceği de gösterilmiş oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder