17 Eylül 2016 Cumartesi

Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk


Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar namına... Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem... Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair göre aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi... Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi... Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, tüm eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi... Bilgeler, katiller, elit tabaka ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın ateş almaya hazırlanmış bir aşk külçesine bozmak üzere olduğunu bilselerdi... Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, ölümsüzlük şarabına bardak yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi...Ve acilen kim bilebilir neler olacağını, Babil uyandığı vakit?!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder