18 Eylül 2016 Pazar

Çalıkuşu


Çalıkuşu Kitabı Hakkında Genel Bilgi
Ilk Olarak 1922 yılında yayınlanan roman 5.baskıdan sonradan 1939 yılında yazarın gözden geçirmesiyle yeniden basılmıştır. Roman ilk olarak “İstanbul Kızı” isminde 4 perdelik piyes olarak çıkmış sonra da Çalıkuşu romanına dönüşmüştür. 1908 – 1918 yıllarındaki savaş halinin, Anadolu halkının sorunlarının, genç bir kızın şiddet ve uçarı yıllarının ve Osmanlı’nın son yıllarının anlatıldığı bu roman son bölümü hariç Çalıkuşu Feride’nin günlüğüdür. Son birim de dıştan gözlemci birisinin anlatımıdır.

Roman çoğu kez beyazperdeye ve televizyona uyarlanmıştır. Ilk Olarak 1966 yılında Çalıkuşu ismiyle Osman F. Seden yönetmenliğinde, başrollerinde Türkan Şoray, Kartal Tibet, Parla Şenol, nam-ı diğer Ayşecik Zeynep Değirmencioğlu gibi oyuncuların paylaştığı filmdir.

Sonra 1986 yılında her yerde Çalıkuşu ismiyle Osman F. Seden yönetmenliğinde bu sefer küçük TV dizisi olarak yayınlanır. Başrollerinde Aydan Şener, Kenan Kalav ve Munise rolünde Mine Çayıroğlu vardır.

En son olarak 2013 yılında Çalıkuşu ismiyle Çağan Irmak ve Doğan Ümit Karaca yönetmenliğinde Tv dizisi olarak çekilmiştir. Uçarı Feride rolünde Fahriye Evcen ve Kamran rolünde Burak Özçivit oynamıştır.

Çalıkuşu Kitabının Konusu
Roman genç bir kızın aile, aşk ve iş yaşamı çevresinde dönerken 1908 ve 1918 yılları arasındaki dönemlere de şahitlik eder. Savaş yılları, eğitim sistemi, genç ve hoş bir kızın yaşadığı zorluklar ve Osmanlı’nın son ve baskı yıllarını gözler önüne serer.

Çalıkuşu Kitabının Özeti
Feride minik yaşta annesini kaybeder ve İstanbul’da teyzesi ile yaşamaya başlar. Son derece yaramaz, hareketli ve laf dinlemez bir kızdır. Okulda bütün arkadaşlarından farklıdır ve onlarla oynamaktansa ağaçlara tırmanır, dallar aralarında gezinir. Bu hareketleri sonucu öğretmeni ona “Çalıkuşu” ismini vermiştir.

Fransız mektebinde gayet iyi bir eğitim almıştır Feride ve bütün bir İstanbul hanımefendisidir. Öğretmenlik için gittiği her tarafta bu zarifliği, farklılığı ve güzelliği dikkatleri çekecektir. Dedikodulardan ve düşmanlarından bakımlı olamayacaktır.

Feride İstanbul’a geldikten sonradan diğer bir teyzesinin oğlu Kamran ile tanışır ve ona aşık olur. Hiç kimseyi önemsemeyen Feride Kamran’a karşı her zaman çekingendir. Kamran da Feride’yi sevmektedir ve bir fazla kaçıp kovalama sonunda Kamran Feride’ye evlenme teklisi eder ve Feride de kabul eder. Ama buna karşın yine de ondan çekinmektedir. yine de Kamran’dan kaçar. Lakin evlenmelerine çok kısa bir vakit kaldığı bir zamanda Kamran’ın kastetmek için gittiği Avrupa’da diğer bir sevdiği olduğunu öğrenir, kendisini aldatmış olduğunu öğrenir ve evi terkeder.

Anadolu’ya gidip öğretmen olmaya karar verir ve onun saf ve hevesli halinden yararlanılarak yolu bile olmayan Bursa’nın Zeyniler köyündeki ahırdan bozma bir okula gönderilir. Feride buraya zamanla alışır ve sever. Öğrencilerle de mükemmel anlaşmaktadır. Fakat sınıfındaki Munise isimli çocuğun güç aile şartları yüzünden ona sığınmasından sonradan babasından izin alarak Munise’yi evlatlık edinir ve bundan böyle yanından ayırmayacaktır. Mektep müfettiş tarafından eğitime uygun değil gerekçesiyle kapatılır.

Feride öğretmenlik yaparken bununla birlikte kendini de tanımaya başlamıştır. Uçarı çalıkuşu Feride hemen sorumlulukları olan, sevilen farzedilen bir öğretmendir. Ayrıca kendini keza hayatı öğrenirken bütün zorluklarla tek başına çaba eder.

Zeyniler köyündeki mektep kapatıldıktan daha sonra diğer bir yere tayinini aldırmak için Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gider. Orada bir mektep arkadaşını görüp Fransızca konuşunca Kız Hoca okuluna Fransızca öğretmeni olarak gönderirler. Bu okulda da güzelliği ve zarafeti yüzünden çok dikkat çeker ve adı benzer okuldaki hoca arkadaşıyla aşk dedikodusunda çıkınca buradan da ayrılır.

Sonrasında İzmir’de özel ders verir. Oradan da Kuşadası’nda bir okula geçiş yapar. Savaşın en yoğun olduğu o zamanlar okulu hastaneye çevrilir. Orada Zeyniler Köyünde tanıştığı doktor Hayrullah beyle her yerde karşılaşır ve diğer bir okula geçmektense orada kalıp hemşirelik yapmaya ikna olur. sırası gelmişken da Munise hastalanır ve hayatını kaybeder. Bundan fazla etkilenen Feride’yi hekim Hayrullah bey yanına alır ve dedikoduları önlemek için onunla evlenir.

bu vesileyle doktor Feride’nin günlüğünü okur ve Kamran’ı öğrenir. Bundan Böyle vefat döşeğindeyken Feride’ye Kamran’a ulaştırması için bir mektup verir. Feride doktorun son isteğini yerine getirecektir. Ve İstanbul’a dışarı giden Feride, evlenmiş ve sonra eşini kaybetmiş Kamran’ı görür ve mektubu ona verir. Mektupta Feride’nin her zaman onu sevdiği yazmaktadır. Ve Kamran da Feride’yi defalarca sevmiştir.

Kamran Feride’yi ikinci defa kaybetmek istemez. Ve bu seferki gelişinde hiç gitmemesi için bütün ailece bir oyun oynarlar Feride’ye. Feride’nin bölünme zamanı gelmiştir. Kapıya gelen araba ile yola çıkacaktır ama arabanın içinden Kamran çıkar ve Feride’yi tatlı sert bir şekilde alıkoyarak izdivaç için kaçırır. Feride de bütün itirazlarını sıralar lakin o da bunu senelerdir istediği için razı olur ve yıllar önce kaybettiği mutluluğu en sonunda yakalamış olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder